20120406

Talihsiz Aciklamalar - 29

Şimdi CHP ne yapıyor? Sanki Sivas dosyası kapanmış gibi, sanki bu olayın üzeri örtülmüş gibi bir hava yayıyor. Bakın şurada göğsümü gere gere söylüyorum ha, açıkça... Sivas'ta benim önümü kesen çok kız kardeşlerimiz oldu, yani ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum olanların kızları oldu. Hüngür hüngür ağlıyorlar ve babalarının olayların içerisinde olmadığını, sadece duyurularla bu işin içerisine sokuşturulduğunu söyleyen ve bunun için de hüngür hüngür ağlayanlar... Peki bunları nereye koyacaksın? Sen CHP Genel Başkanı olarak önüne tutuşturulmuş bir listeyle kalkıp hemen rahatlıkla infazcı yapıyorsun. Bu kadar insan, şu anda onlar içeride. Ölüyü yargılıyorlar, ölüyü. İkide bir yani orada bütün o mücadelede 'durun' diyen, engellemeye çalışan insanı sürekli olarak medya kurban seçti ve medyanın kurban seçtiği o insan şu anda ölü, hala yargılamaya devam ediyorlar. Böyle bir yaklaşım olur mu? 

Aynı şekilde, başta Alevi vatandaşlarımız olmak üzere içlerinde bu tahrike gelenler var. Bu tür tahriki hep birlikte engellememiz lazım. Asla galeyana gelmememiz lazım. Sayın Kılıçdaroğlu, değerli CHP'li arkadaşlarım, Allah aşkına soruyorum; Sivas olayı olduğunda iktidarda kim vardı? AK Parti mi vardı? DYP ve sizin geçmişiniz olan SHP koalisyon hükümeti vardı. Yani bugünün CHP'si o olaylar yaşandığında SHP adı altında iktidarın ortağıydı. Siz aslında oradaki suçun da ortağısınız. Merhum İnönü, Sivas olayları olduğunda başbakan yardımcısıydı. Sivas olaylarından sonra da hükümet ortağı olarak yıllarca hükümette bulunmaya devam ettiniz. 52'nci hükümette CHP ortaktı. 55'inci hükümette Merhum Ecevit hükümet ortağıydı. 56'ncı, 57'nci hükümetler DSP hükümetiydi. Sivas olayını çözmediler, çözemediler. Sivas olaylarının üzerine gitmediler, gidemediler. Şimdi çıkmış faturayı AK Parti'ye kesmeye çalışıyorlar. O zaman AK Parti diye bir parti de yok. Sen bir yandan çetelere kol kanat gereceksin, bir yandan çetelere avukatlık yapacaksın, sonra da çıkıp Sivas olaylarından dolayı AK Parti'yi suçlayacaksın...




Not: O kadar farkli boyutlarda demogoji, carpitma, ve mantiksizliklarla dolu bir konusma ki... Birisi bana gelip bu mantik serisini soylese, tartismayi reddeder arkami donup uzaklasirdim o kimseden (biraz yumusattim)

No comments: