20120103

Yeni Anayasa

“Toplumun tüm kesimlerince benimsenecek daha katılımcı, şeffaf ve demokratik bir anayasa dileğiyle çalışmalarınızda başarılar diliyorum.” Bu ifadeler son yılların klişeleri. Tüm kesimlerin herhangi bir şeyi benimsemesi, bir metin üzerinde uzlaşması mümkün olmadığı gibi gerekli de değil. Anayasalar hakim siyasal güç/güçler tarafından yapılır. Akıllı ve rasyonel kurucu iktidar, geleceği düşünen metin hazırlar ve bu nedenle daha kalıcı olur. Akılsız olanların metni, üçüncü günde meşruiyet tartışmasının konusudur. Ortada bir anayasa varken yenisini yapmayı hedefleyen sıradan bir meclisin “asli iktidar” yetkisini kullanması için, hiç olmazsa söz konusu yeniliğin “zorunlu” olduğuna ikna etmesi gerekir. Yani devlet, “Biz yeni bir anayasa yapmazsak şu hayati sorun asla çözülmeyecek” derse, o zaman hem kurucu iktidar hem de yapım yöntemi tartışması belki durulur. Burada, “Yeni anayasa neden yapılıyor, Türkiye’nin yaşamsal sorunu nedir?” sorusunu sormak meşru ve gereklidir. Anlamsız sözleri bir yana bırakalım. ...

... Eğer görüş isteniyorsa önce ana meselenin ne olduğu söylenir. Sonra o mesele üzerine söz söyleyecek olanların tedirgin olmaması sağlanır. Ardından, insanlarda ciddiye alınacakları duygusu yaratılır. Yani şu anda Türkiye’de ne yapılıyorsa, tersi yapılır. Cayır cayır insan tutuklanırken; basında üç kuruşluk muhalefet yapan kim varsa tepesine çökülürken; rahatsız edici bir kibirle açıklamalar yapılır ve berbat yasalarda sözcük değiştirilmezken; İçişleri Bakanı dehşet verici açıklamalar yaparken, görüş verilemez. Bu ortamda görüş beklemek, dalga geçmektir. Hevesli kurumlar da, “yahu ne iyi düşünmüşsünüz, haydi herkesi kucaklayın!” sığlığında debelenip durur. Güven duygusu ve gerçek bir katılım ne yazık ki komisyon oluşturup internet sitesi açmakla yaratılamıyor.
Not: 26 Aralık’ta Çukurova Üni. Rektörü, bir toplantıda öğrencilere “çikolatalı yumurta” atarak, onları “tatlı konuşmaya” davet etti. İşte bu “afacan” Rektör, görüş istenen üniversitelerin ortalamasını temsil ediyor!"

Murat Sevinc, 01/01/2012, Radikal

No comments: