“Toplumun tüm kesimlerince benimsenecek daha katılımcı, şeffaf ve
demokratik bir anayasa dileğiyle çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”
Bu ifadeler son yılların klişeleri. Tüm kesimlerin herhangi bir şeyi
benimsemesi, bir metin üzerinde uzlaşması mümkün olmadığı gibi gerekli
de değil. Anayasalar hakim siyasal güç/güçler tarafından yapılır. Akıllı
ve rasyonel kurucu iktidar, geleceği düşünen metin hazırlar ve bu
nedenle daha kalıcı olur. Akılsız olanların metni, üçüncü günde
meşruiyet tartışmasının konusudur. Ortada bir anayasa varken yenisini
yapmayı hedefleyen sıradan bir meclisin “asli iktidar” yetkisini
kullanması için, hiç olmazsa söz konusu yeniliğin “zorunlu” olduğuna
ikna etmesi gerekir. Yani devlet, “Biz yeni bir anayasa yapmazsak şu
hayati sorun asla çözülmeyecek” derse, o zaman hem kurucu iktidar hem de
yapım yöntemi tartışması belki durulur. Burada, “Yeni anayasa neden
yapılıyor, Türkiye’nin yaşamsal sorunu nedir?” sorusunu sormak meşru ve gereklidir. Anlamsız sözleri bir yana bırakalım. ...
... Eğer görüş isteniyorsa önce ana meselenin ne olduğu söylenir. Sonra o
mesele üzerine söz söyleyecek olanların tedirgin olmaması sağlanır.
Ardından, insanlarda ciddiye alınacakları duygusu yaratılır. Yani şu
anda Türkiye’de
ne yapılıyorsa, tersi yapılır. Cayır cayır insan tutuklanırken; basında
üç kuruşluk muhalefet yapan kim varsa tepesine çökülürken; rahatsız
edici bir kibirle açıklamalar yapılır ve berbat yasalarda sözcük
değiştirilmezken; İçişleri Bakanı
dehşet verici açıklamalar yaparken, görüş verilemez. Bu ortamda görüş
beklemek, dalga geçmektir. Hevesli kurumlar da, “yahu ne iyi
düşünmüşsünüz, haydi herkesi kucaklayın!” sığlığında debelenip durur.
Güven duygusu ve gerçek bir katılım ne yazık ki komisyon oluşturup internet sitesi açmakla yaratılamıyor.
Not: 26 Aralık’ta Çukurova Üni. Rektörü, bir toplantıda öğrencilere “çikolatalı yumurta” atarak, onları “tatlı konuşmaya” davet etti. İşte bu “afacan” Rektör, görüş istenen üniversitelerin ortalamasını temsil ediyor!"
Not: 26 Aralık’ta Çukurova Üni. Rektörü, bir toplantıda öğrencilere “çikolatalı yumurta” atarak, onları “tatlı konuşmaya” davet etti. İşte bu “afacan” Rektör, görüş istenen üniversitelerin ortalamasını temsil ediyor!"
No comments:
Post a Comment