1980’li yıllarda Türkiye ekonomisi bir yandan hızlı büyümeye, bir yandan da enflasyonu denetlemeye çalışıyordu. Başbakan Özal, her zaman büyümeden yana tavır koyardı. Her yılbaşında hükümet “Birincil önceliğimiz enflasyonu düşürmektir” açıklamasını yapar, sonra büyüme gelir, önceliği kapar giderdi. Hükümetin önceliğini hatırlatmaya kalksanız Özal güler, “Büyüme iyidir, enflasyona sonra bakarız” derdi. Bugünkü Türkiye’nin dünkünden tek farkı, büyümenin kamu kesimi ve bütçe açığı kökenli olması yerine özel kesim ve cari açık kökenli olmasıdır. Bu farklılığa bakıp da büyümenin büyüsünün zayıfladığını düşünmek doğru değildir.
Büyüye kapılmak bazen sancılı sonuçlar getirebilir. Büyüye kapıldığınızda bazen gerçekleri gözden kaçırmaya başlarsınız. Sonra o kapıldığınız büyüden çıktığınızda bir de bakarsınız ki bazı işler ters gidiyor ve sizin onları tekrar düzeltmeye zamanınız kalmamış.
20110720
Buyu-mek
Mahfi Egilmez'in 19-07-2011 yazisindan bir alinti. Ruyadan uyanmak adina...
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment