20081021
SICAK
Eriyorum..
Etim kemiklerim ustunde eriyip curuyor gibi...
dort duvarin icinde
acik pencerelerde hapis kaldim...
bos duvara bakarak yerin icinde kayboluyorum...
perdeleri cektim
isik girmesin
icim kanadi
pihtisi canimi yakiyor...
ne icin?
gene de yarami yoluyorum her an..
cocuk gibi.. yaramaz cocuklar gibi..
yarama bakamadan.. kan gormeye dayanamam ...
huysuz ama azcik buyumus gibi yapiyorum..
aglayip sizlayip annemi cagircagima
sanki yarami gosterip etrafima, sana caka satiyorum..
canim yanmiyormus yalani... buna degermis gibi geliyor oyle ayakta salinip yurumek
aglayamiyorum...
sevinemiyorum...
icimde hep bi korku hep bir endise...
yaramaz huysuz cocuklar hep bi seylerden korkar
korkak kucuk cocuklarsa hep aglarlar.. canlari yanar
her gece huysuz yaralarimi cikarip
korkak sumuklu bi cocuk gibi yalniz yatagima giriyorum...
20080828
Gonderilmemis Mektuplar
20080804
Islak
Kara kara bulutlar
ustumuzden kosarak geciyor
tum yukuyle, karanligiyla
elimizi kaldirip bulutlarin icinden
gozyaslarimizi topluyoruz
Tepenin ustunde
Nese icinde oynasiyoruz bulutlarla
dupeduz dokunarak
oksayarak
Karaliklarindan korkmadan
kucukken basbasa cimlerde uzanip
hayallere dalardik goge dogru
sekilden sekle girerlerdi pamuk gibi bulutlar
simdi buyuduk
bulutlar daha mi yakinlasti
gokyuzu elimizin altinda
dunya eteklerimizde uzanmis
birbirimizi seyrediyoruz
bulutlar kararsa
sirilsiklam olsak
Basimiz goge deger diye
Ayakta durmaya korksak da
Bu serilip giden dunya
Avuclarimizi kanatan bu toprak
Bizim;
oyun alanimiz..
kP
20080509
Ada ya dusmek
Zaman su gibi akip geciyor gercekten. Hayatta nelere heveslenip de baslamak birseyleri degistirmek icin kendimizdeki o kipirtiyi yakalamaya ne kadar uzun sure useniriz. oysa hakkatten baslamk isin yarisi midir? Yakalasik 1 yil once boyle bi kipirtiyi yakalarim belki umudu ile oldukca agirdan alarak bi doktora niyet mektubu yazmaya cabaliyordum. o kadar suruncemede birakmistim ki ilk basvuru girisimim 6 haziran!di hic unutmuyorum. Baska baska seylere kosusturuyordum Mayis ayinda tam 1yil once. Aklimda bi suru sey ucusup duruyordu . Degisik degisik yerlerde kimine uzulup kimine minnet duyarak hayatin kisaligini ve acisini da tam icimde hissederek dolaniyordum. Nesesiz bi ay gibi hatirliyorum. Simdi 1 yil gecmis ustumden. Oyle bir yil ki sanki o zaman elimde olan hicbisey artik yakinimda bile degil. Kaybetmis olmak gibi demek istemiyorum ama vazgecmisim belli ki. 1 yil eskide kalmis hersey. Bir yilda neyin izi kalir ki zaten. Binlerce km uzaklara tasinmisim "yeni" bi hayata adim atmisim bi yandan. Eskileri supurmek toparlamak derdinde degilim ama bi anda `fark`ina vardigim Gercegin hayatimizdaki pek cok seyi aslinda tirnak icinde dile getirmemiz gerektigini hatirlatti bana.
20080414
Kucuk Prens neden mutsuz?
Kendi gezegenin hakimi, kendi arayislarinin icinde herseyi elinde tutmasina ragmen kucuk prensin mutsuz olmak icin her nedeni barindiran bir ifadesi vardir hep. Defalarca izledigi gundogumu da fayda etmeden, tum yaklasimlari icinde gezegenler arasi bi yanlizligi yasamaktadir. Insani okurken etkisi altina alan bir pozitif bakis acisinin icinde kaybettikleri ve yuzlestigi garip gercekliklerin -dunyanin ta kendisi olsa gerek- tum yukunu tasimak zorunda gibi.. kacacak yeri yokmus gibi mutsuz, bu mutsuzluguna derman olamayacak bi yanlizlik.
Subscribe to:
Posts (Atom)